29 Aralık 2012 Cumartesi

Sigara gibi olacaksın bu hayatta ..Yanacaksın ama kendini zehirlenmeyeceksin !
Bağımlı olacak seni seven bırakamayacak . Üstünde öldürür yazacak ama yinede vazgeçilmez olacaksın .
"Ne zaman mutlu olmaya kalksam,
Otur diyor yalnızlığım, otur...”
Affettiğimden değil;
Boşverdiğimden üzerinde durmuyorum çoğu şeyin ...!
Ve mutlu olduğum için değil;
Güçlü olduğum için gülüyorum...!
Geride bıraktıkların mı var Boşver ...
Sana iyi gelen insanların geride ne işi var ?
Bazen rüzgarın saçımı dağıtmasına, yağmurun yüzümü ıslatmasına, birilerinin kalbimi kırmasına izin veririm sonra;
Saçımı TOPLARIM,
Şemsiyemi AÇARIM,
Kalbimi KAPATIRIM
Hepsi bu..
Sevgi karanlık bir tünelde yakılan mum ışığı gibidir.
Size yolunuzu gösterir ama uzakta ne olduğunu söylemez.
Öyle bir an gelir ki; kocaman kocaman
sarılmak istediğin insana, küçücük bir

"Merhaba" dersin
Ben kalıplara uymayı reddettim
Geldiğim nokta şu;
diğerlerinden daha mutsuz
bir o kadar umutsuz
ama kafam hepsinden daha güzel...
"Bazen olmaz. Hayat istediğini sunmaz, sunsa da uymaz. Ya zaman yanlıştır, ya mekan. Belki de insan..." 
Körlük gözde kalsın,
Sağırlık kulakta,
Dermansızlık dizde kalsın,
Sükûnet dudakta.
Lakin yürek sağırlaşmasın,
Körleşmesin, dermansız kalmasın ki;
Seni görsün,
Seni duysun,
Sana koşsun çatlarcasına.
Yürekte yaşanmazsa,
Göz görüneni neylesin?
Gönül hissetmezse,
Kulak duymuş neylesin?
Kalp sevmedikçe,
El dokunmuş neylesin.
Karşısındakini "yokluğuyla" tehdit eden, "varlığını" alıp gidebilir hemen.
Herşey bir sokak çocuğunun elini cebine sokabildiği kadar boş. öznesi olmayan cümleler gibi değersiz. ve senin "naber'' soruna "iyilik" dediğim kadar yalan
Ne isterdim biliyormusun sevgilim, birlikte güneşin doğuşunu izleyelim. İzlerken tut ellerimi, parmakların parmaklarımın arasından geçsin. Boynundan yükselen kokun beni sarhoş etsin. Saçlarını okşarken, kapansın gözlerim..
Tam unuttum derken bir şey olur; Bir şarkı çalar, biri onun gibi güler,birisi parfümünü sıkıp onun gibi kokar, insanın tüm unuttuğu boşa gider.

26 Aralık 2012 Çarşamba

Anlamadım... Ben mi iyileşmemiş yarayım, herkes mi keskin bıçak? Sormadım... sadece kanadım...
Uzaktan seviyorum seni ! Kokunu duyamadan, boynuna sarıLamadan, yüzüne dokunamadan.Sadece seviyorum. !

köhne gemiler geçiyor içimden
hangi sokağa dalsam hangi kapıyı açsam
ardında sen..
Mesele!! Ölmek Değil ''Mesele!! Birini Delicesine Severken Ondan Zerre Kadar Bir Karşılık Görmeyip Günden Güne Erimektir....
Hadi bırak şimdi o bırakamam dediğin "ellerimi"
Hadi git,
Uzaklardan el salla seninle olan hayallerime,
Hadi terket İstanbul gibi,
Terk edilişlerin şehrindeyiz nasıl olsa...
Anlarım halinden,
Anlarım her şey gibi bu terk edilişide,
Hadi bu şehri her terk ettiğinde yine buluyorsun en iyi şekilde,
Bulabilecekmisin benide İstanbul gibi her terk ettiğinde?
Hadi, Güzelim İstanbul kadar heybetli değilim...
İstanbul, sen de yalnız bıraktın beni. Biliyorum, kandıramazsın beni… Dalgaların kalp atışların, yağmurun gözyaşların. Ağlama artık, elden bir şey gelmez. Sen ki içindekilerle, içindekiler senle güzeldi. Sana onun gözleriyle baktım hep, seni onun yüreğiyle sevdim. O ki surette siret, sen ki tende can idin. O gitti, giderken bir parçamı da götürdü. Oysa ben ilmik ilmik, nakış nakış yüreğime işleyip, harf harf, hece hece, kelime kelime, terennümlerle dilime doladım. Derya yaptım kürek çektim gözlerinde. Saçlarını ilmik yapıp boynuma taktım sözlerinde.

Sen ki; önce yüreğime cemre olup düşen, sonra kara kışları getiren, sen ki yakamoz olup, karanlık ıssız gecelerde sahillere ışık gönderen…

Doğaya nispet edercesine, sen ki nurdan bir ışık, sen ki gökten bir yıldırım… Düştün deli gönlüme. Bu şehir, bu kaldırımlar seni hatırlatıyor hep… Güller senin kokunu veriyor, kuşlar adına türkü yakmış, ismini söylüyor. Her adım başı sen varsın. Meğer ne çok sevmişim seni…

Gök sana aşina, güller sana hayran, nehir ki sana susuz… Bense sana sevdalı. Unuttum demek kolay. Göz görür gönül sever, dil unuttum der, der de ya yürek…

Hayat bulduğum gözlerinde bir daha, bir daha ölmek için ara sıra oturduğum semte uğrar, gittiğin yerlerde ararım, kaldırım taşlarından, köşe başlarındaki lambalardan sorarım seni… Bazen yalnızlığımı gizlemek için kalabalık arasına karışır, bazen senle beraber olmak için kuytu bir köşe, karanlık bir gece ararım.

Acıdır zaman… Hazindir, hüzündür zaman… Günlerim sayılı. Her geçen gün ecel anına biraz daha yaklaşmaktayım. Ölüm zamanını bilmek, ölüm anını beklemek: Sensizliğe mahkûmluk. Biliyor musun zaman ölümdür.

Ben ki her gün bir yaprak misali sararıp solmaktayım. Dalından kopup rüzgârın akıbetiyle savrulmaktan korkmaktayım. Biliyor musun bu sevdanın sonu: ya bir ölü ya da bir deli. Deymez mi gülüm? İnan ki değer. Hem sana hem de bu aşka…

25 Aralık 2012 Salı

SESSİZCE YAŞIYORUM BU ARALAR BANA HEDİYE EDİLEN HAYATI,
KİMSELERİ ÜZMEDEN,
KİMSELERİ İNCİTMEDEN,
HERŞEYDEN ARINMIŞ BİR ŞEKİLDE VE TÜM SAKİNLİĞİMLE,
HERKES GİBİ OLMADAN,
HERKES GİBİ GÖRÜNMEDEN,
YALNIZ OLMAKTAN DAHA ÇOK KALABALIĞA KARIŞIP KENDİMİ KAYBETMEME FIRSAT VERMEDEN YAŞIYORUM BU ARALAR HAYATIMI...
Adınla Seslendim Başkalarına.. Sen bilmezsin, Başkalarına adınla seslendiğim günlerdi.. Uzaktın bana Duymazdın o yüzden Yokluğuna derlenmiş türküleri. Oysa sen varken, Kanayan gecelere merhem olurdu sesin Gülüşün dağıtırdı gözlerimden bulutu Ara sıra gelirdin ya? Ben o zaman anlardım hangi mevsimi soluduğumu... Seninle başlayan bir gün Yine seninle biterdi.. Gecenin bir yarısı Şehrin yollarını adımlarken Ve bağlarken o geceyi sabaha Hayat hiç olmadığı kadar güzeldi.. Bakışlarında mahsur kaldığımda, Deli gibi akardı zaman... Ara sıra hüzünler karışsa da sesine Gecemizi karartmaya yetmezdi... Ve ben ne zaman değsem dudaklarına, Yüzüne bambaşka bir iklim gelirdi.... Sonra gittin... Her gün bir takvim yaprağı, Düştü umutlarımın arasından... Ve durdu gözlerine daldığımda çıldıran zaman! Başkalarına, Adınla seslendiğim günlerim oldu. Gelmedin... Şimdi bilmiyorum hangi mevsimi soluduğumu...
Yine Her Zaman Ki 3'lü ; Tuzlu Fıstığım , Biram Ve Orospu Ettiğin Hayallerim , Dolanıyoruz Varoş Semtimin Sokaklarında , İç Çekip Ağladığım Yıldızlar Aydınlatıyor Gecemi , Sokaktaki Baliciler Bile Acır Gibi Bakıyor Bana , Vel - Asıl vefaSız ; Bu Akşamda İçiyorum Yanlızlığıma , Soruyorum Sana Kaçıncı Düğmeni Açarken Unutturdu Beni Sana . . ?
Sana umutlarımı getirmiştim ötelerden
Birde hasretimi giderken götürecek değilim sende kalsın
Eğreti zulümlere ve boyası dökülmüş
Bu şehre inat umutlarımı besle
Hasretimle büyü,sil gözyaşını Ey yar.. .....
Asla sevmediğim birine seni seviyorum demedim,
Ya da asla birini severken karşılığını beklemedim.
Dostluğuma değer biçmedim,sevgime ise hiçbir zaman sınır çizmedim.
Sevdiysem sonuna kadar gittim, bitirdiysem öldürse de hasreti geriye dönmedim.
Bazen çok kırıldım, bazen belki de kırdım.
Ama hata insana mahsustur dedim.
Affettim, af diledim.
Kimileri birden fazla kırdılar kalbimi ama ben onları yinede affettim.
Onlar belki beni saflıkla yargıladılar.
Belki de içten içe sinsice güldüler.
Ama asıl unuttukları şuydu;
Ben aldanmadım..!
Aldanan her zaman kendileri oldular ama bunu anlayamadılar.
Bir insan kaybının ne olduğu bilemedikleri için,
Kaybetmek onlar için bir alışkanlık haline geldiği için.
Oysa ben hiç insan kaybetmedim.
Sadece zamanı geldiğinde vazgeçmeyi bildim o kadar..
Ustam!
Aklım firarda.Gözbebeklerimde müebbet hüzün,Dilimde Ay kesiği bir yara,
Düşüm kırık dökük,Umudumun boynu bükük,Bir öksüzün omuzlarında sükut.Yüreğim sana emanet sıkı tut.Tut ki; kancık pusulara düşmesin.Bir hain kurşunu gelip deşmesin.
Ustam!
Ne zaman o senin bildiğin zaman,Ne sevda gördüğün masallardaki.
Eskiden,Halı tezgahında dokunurdu aşklar,Nakış nakış, körpe kız ellerinde.Mendillere yazılırdı isimler,Yüreklere kazılırdı gizlice.Sevdalılar asil ve de yürekliSevdalar, kavgalar iki kişilik Oysa şimdi; Çorak gönüllere ekiliyor sevdalar seher vakitlerinde.Meşru sevdalardan,Gayrı meşru acılar doğuyor kundaklara,Günahkar gecelerden.
Beni herkes sevdaya asi sanır,Oysa aşk, beni nerde görse tanır,Hasret tanır,Zulüm tanır,Ölüm tanır,Yüzüm yüzümden utanır.
Yorgunum ustam;Ne katıksız somun isterim senden, Ne bir tas su, Ne taş yastıkta bir gece uykusu.Var gücünle asıl sükunetime,Çığlığım kopsun,Uzat ellerini güneşe dokun,Uyandır uykusundan,Tut yüreğimden ustam tut,Tut beni, sür güne...
Ama gitmek gerekiyor bazen,
Kendini kandırmaktan vazgeçtikten hemen sonra,
Ve kanmaya fırsat vermeden bir daha,
Gözlerine bakmadan yani..
Seni buruşturulmuş bir kağıt gibi fırlatıp, sonra tekrar yazmasına izin vermekten sıyrıldıktan hemen sonra,
Korkularının üzerine yürümek gerekiyor.
Kalmamak yani

Gitmek gerekiyor bazen..
"Bir gün benden şikayet ettiğin ne varsa, özleyeceksin.."

24 Aralık 2012 Pazartesi

Bazen alabileceğin en büyük intikam; affetmektir. Ve bazen karşıdakine verilebilecek en güzel cevap; gülüp geçmektir.
Ne kötüdür insanın aklıyla yüreği arasında çaresiz kalması. Ne kötüdür ona an kadar yakın, bir asır kadar uzak olması!
Hayat ne garip değil mi ? Birisi arabamı hazırlayın diyebiliyorken, diğeri abi 25 kuruş eksik binebilir miyim ? diyor.
En anlamlı bakış, bir çift ıslak gözde saklıdır. Çok şey anlatır; Çünkü dil bağlanır, yürek konuşur .
Birlikte olacağınız kişinin geçmişini kurcalamak, onunla kurmak istediğiniz geleceği yok etmekten başka birşeye yaramaz.
Neden mi sevdim seni ? ''Çünkü daha imkansız bir ihtimal yoktu..

Seninle olmanın en güzel yanı ne biliyor musun? Elin elime değmeden avuçlarımı terleten sıcaklığını taa içimde hissetmek. Seninle olmanın en kötü yanı ne biliyor musun? ''Seni seviyorum'' sözcüğü dilimin ucunu ısırırken her konuşmamızda boş yere saatlerce havadan sudan söz etmek. Seninle olmanın en heyecanlı yanı ne biliyor musun? Aynı şeyleri seninle aynı anda düşünmek birlikte ağlamak gülmek. Ve buradayken bile seni çılgınca özlemek... Seninle olmanın en acı yanı ne biliyor musun? Seni hiç tanımadığım bir sürü insanlarla paylaşmak. Senin yanında olan, seninle konuşan herkesi çocukça kıskanmak. Seninle olmanın en mutlu yanı ne biliyor musun? Tanıdık birileriyle karşılaşma tedirginliği ile yollarda yürümek yan yana... Elimdeki şemsiyeye inat yağmurda ıslanmak birlikte. Elimde kır çiçeğiyle seni beklemek... Aynı mekanlarda aynı yiyecekleri yemek. Seninle olmanın en romantik yanı ne biliyor musun? Sensiz gecelerde sana söyleyemediklerimi yıldızlara aya anlatmak... Okuduğum kitabın sayfalarında dinlediğim şarkıların türkülerin şiirlerin her mısrasında seni bulmak. Seninle olmanın en zor yanı ne biliyor musun? Seni kaybetme korkusuyla hayatta ilk kez tattığım o tarifsiz duygularımı umut denizinin ortasında küreksiz bir sandala hapsetmek. Sevgili yerine yıllarca dost kalmayı başarmak. Yalın ayak yürümek bıçağın en keskin yerinde. Kanadıkça tuz yerine gözyaşlarımı basmak yüreğime. Seninle olmanın tek yan etkisi ne biliyor musun? Nereden bileceksin? Sen benimle hiç olmadın ki. Olsaydın avuçlarım terlemezdi... Isırmazdım dilimin ucunu... Özlemezdim seni yanımdayken.Kıskanmazdım. Korkmazdım yollarda yürümekten. Islanmazdım yağmurlarda... Yıldızlara aya dert yanmaz, böyle her şarkıda serhoş olmazdım. Korkmazdım seni kaybetmekten ayaklarım kan revan atlardım sandaldan denize... Ve her kulaçta haykırırdım seni.. Ama sen hiç benimle olmadın ki... YA AKLIN BAŞKA YERLERDEYDİ YA YÜREĞİN...
" Kolay değildir ;
uğruna her şeyinizi verdiğiniz insana yabancı gibi bakmak "
Sen hiç sırılsıklam olmuş bir yastıkda uyudun mu sevgili??
hiç ayna da yüzüne baktığında kendine acıdın mi??
sen hiç kalan oldun mu sevgili?
Sahi sevgili sen hiç sevdin mi?
Yanında olmak istiyorum...
Sen bilmesen de senin geçtiğin yollardan defalarca yürümek, kokunu yaydığın sokakların bütün havasını solumak, dönüp arkana baktığında beni fark etmeni istiyorum...
Elini tutmak, tuttuğum anda zamanı durdurmak, hayatın o tüm işleyişini aşkımızla durdurmak, senden başka hiçbir şeyin farkında olmak istemiyorum!
Bir hikayem var sonunu bildiğim. Ne anlatsam değişir, ne unutsam... Acılarım var sildiğim… Belki de sildim zannettiğim… Bir hayatım var içinden insanlar geçen… Bazıları durur bir an bana bakar… Bazıları benim hayatımı ezbere yaşar… Bir hayatım var benim olduğunu farzettiğim ama kimin olduğunu bilmediğim..!
Bir Gün Geleceğim Sana...!
Belki Sabahın Köründe Sana Günaydın Diyeceğim, Belki Gecenin Yarısında Uykalarını Böleceğim... Üşüyen Yüreğini, Yüreğimle Sarmak, Ayaz Gecelerini Isıtmak İçin Sana Geleceğim...
Bekle Beni Her Gün, İstersen Her Gece... Dilersen Günün Her Saatinde Bekle...
Susuz Kalmışcasına Aşk'a Aç Kalmışcasına... Bir Avuç Mutluluğa, Suyun, Aşın, Herşeyin Olmak İçin Sana Geleceğim.
SENİ..SATIR SATIR yazıyorum,YÜREĞİMİN SOĞUK DUVARLARINA.. Önce bakmaya kıyamadığım gözlerini çiziyorum,ağlaya ağlaya...Sonra ! sonra başlıyorum seninle,sessiz sessiz konuşmaya..Sensizliği anlatır gibi,bakıyorumya bazen gözlerine,,işte o an ! gözyaşlarımı siler gibi bakıyorsun'ya gözlerime,,HIÇKIRIKLAR,ÇIĞLIKLAR başlıyor içimde...Bazen dayanılmaz çekilmez bir baş ağrısı oluyor SENSİZLİK gözlerimi yakan,,bazende intiharın eşiğinden dönüyorum,YARADANIMDAN korktuğumdan...Bazen tebessümle uyanıyorum,sanki hiç gitmemişsin gibi,,Bazende ! öyle uyanıyorumki,, BEDENİM GÖÇÜK ALTINDA KALMIŞ GİBİ..
CEKTIGIM ACILARIN DEMINDEYIM BU AKSAM.....
Küf kokulu bir ayrılığa sarıyorum sigaramı ...
Sarılıp uyuduğumuz gecelere selam olsun sevgili ...
De Ki Sevmedim Seni ...!
De ki Artık Başkası var gözümde...!
Yeter ki BİR ŞEY söyle biterken ...
Ardından nedenlerle,niçinlerle boğuşmasın
Duygularım....!
Bileyim ki Sevgin Bitmiş,Bileyim ki sevdiğim kadar
Sevilmemişim ...
Ya da ne Bileyim...
Belki de BEN SENİ SEVMEYİ BECEREMEDİM....!!
Gönül rıhtımından kalkan sevda gemisidir
YÜREĞİM..!
Umut dolu,acı dolu
Bir aşka ömrünü adayan ,
Sevdiği uğruna nice fırtınalar koparan deli
YÜREĞİM ..!
Ne gelen var ne giden seni uğurlamaya.
Suskun gidişimde sen saklısın.. !
Gidiyorum bir el salla görmesemde
Güle güle de ben duymasam da.
Başımın tacı sevdalım gözyaşım kalmasın
sana .
Gülüşlerde ,yağmur sesinde,gül kokusunda
hatırla beni.
Bir valiz hazırladım :
Kırgınlıklarımdan ,üzüntümden ,yarım
kalmış sevdamdan.. !
Yanıma almadım.
Sensiz günlerimde taşımaya gücüm yok
diye..!
Bırak yeni hayatım benim olsun.
Sensiz olacakmışım .
Varsın olsun.
Seninle doğmadım ki seninle öleyim ..!!!
Zaman tadındaymış sevgimiz...
SUSKUN GİDİŞİMDE SEN SAKLISIN
SEVGİLİ..!
Fotoğraf: Ey yar ! Söyle ne zaman uzatacaksın ellerini yüreğime . . . Kaldım sessiz çığlıklar ortasında, çığ düştü yüreğimin "sen" diyen sesine . . . Yar ! Bir nefes kaldı el at çaresizliğime . .Ey yar ! Söyle ne zaman uzatacaksın ellerini yüreğime . . . Kaldım sessiz çığlıklar ortasında, çığ düştü yüreğimin "sen" diyen sesine . . . Yar ! Bir nefes kaldı el at çaresizliğime . .

Oysaki Ben ;
"Ondan Sana Hayır Gelmez" diyanlere inat Sevmişim Seni !!!
Zaten baş başa olamadık hiç
Biz hep üç kişiydik
- Ben ve onun iki yüzü...
Hadi söyle şimdi hangimiz öldük?
Bir uçurum kenarında boşluğa dalıp
giden
ben mi;
yoksa bir umarsız yolculuğa çıkmış sen mi?

23 Aralık 2012 Pazar

Kaleyi sattım.. Filler isyan, vezirim intihar etti.. Bu arada atları da özgür bıraktım. Çevremdeki piyonlardan zaten hayatım boyu medet ummadım.. Şimdi ŞAH olduğumu düşünen varsa buyursun hamlede bulunsun.!
Kim bilir, belki uzaktan sevmesek bu kadar sevemezdik. Ve kim bilir; felek ayırmasaydı bizi bu kadar yakın olmayı beceremezdik
Hayatta hiç bir zaman bir başkasına tüm benliğinle güvenme, Çünkü; hiç kimse sana tüm benliğiyle görünmez.
Bazen insan; ''Ben iyiyim'' dediğinde gözlerinin içine bakıp ''iyi değilsin biliyorum'' diyecek birine çok ihtiyaç duyar..

Gönlüm dilime dargın, dilim gönlüme...
Gönlüm duygularını anlatamadığı için kızarken dilime,
Dilim anlatamayacağı şeyleri düşündüğü için kızıyor gönlüme...
Sana uzaktan bakıyorum. Sana bakmak inanılmaz mutlu ediyor beni. Sen gidince aklım da senin peşinden sürüklenip gidiyor, yüreğim de.. Yanında biri mi var, ona bir şey mi söylüyorsun, onunla gülüyor musun.. içim yanıyor. Ama senden sonra gördüğüm o insan birden senden biri oluyor. Senin baktığın her yer artık güzel, senin konuştuğun her insan, özel oluyor.

Sen evine şu yollardan gidiyorsun. Ardından yürüyorum. Beni fark etmiyorsun. Önünden geçtiğin evlere, gölgesinde yürüdüğün ağaçlara, her gün bindiğin otobüse bakıyorum. Senin gözünle bakıyorum. Sen yokken de o yollardan defalarca geçiyorum. Senin kokun, senin havan, senin auran sinmiş havaya.. Sanki seni soluyorum.

Akşamları ne yaparsın acaba? Sofraya oturduğun zaman yanında kimler var? Hangi yemeği severek yersin, neyi sevmezsin? Kitap okur musun? Hangi kitapları seversin? Ne tür filmlerden hoşlanırsın? Televizyon izler misin? Gece sokağa çıkar mısın? Arkadaşlarınla en çok neye gülersin? En çok kim kızdırır seni..Hangi futbol takımını tutarsın?

Bilmeliyim. Senin hakkındaki bütün ayrıntıları öğrenmeliyim. Çünkü ben de o filmlere gideceğim, ben de o dizileri izleyeceğim, ben de o yemekleri seveceğim ya da nefret edeceğim. Bilmeliyim. Baştan kuruyorum dünyamı. Seninle yaşamaya başlıyorum.

Onca kalabalığın içinde, karmaşık yaşamın ortasında eğer sen varsan daha seni görmeden bir kuş gibi çırpınmaya başlıyor yüreğim. Bir ışık çarpıyor yüzüme, bir sıcaklık yürüyor göğsümde. Anlıyorum ki sen varsın. Sen ordasın. Sen gelmişsin. Bakmadan, başımı çevirip seni görmeden varlığının farkındayım.

Ey uzak uzak baktığım.. göz göze gelmeden, saçını okşamadan, değil bir rüyayı bir cümleyi paylaşmadan sevdiğim sevgilim. Bir aşk filiz verdi, fidan verdi, kök saldı içimde. Onu sana göstermek için ömrümü veririm
Nokta Koyduysan Bir Kere, Çevirmeyeceksin Onu Virgüle... Ne Soru Kalmalı Ne de Tek Bir Soru İşareti Geriye...
Bilmek isterdim sevdiğim en çok seni bilmek isterdim.
Nerede olduğunu bilmek isterdim.
Bilmek isterdim aklından geçenleri.
BEni sevip sevmediğini biilmek isterdim.
Bilmek isterdim yaşamanın anlamını.
İnsanların nereye yol aldıklarını,
Sonumun ne olacağını bilmek isterdim.
Dertlerimin dermanını bilmek isterdim
İyi olmanın çaresini,
Kendime güvenebilmenin nasıl bir şey olduğunu bilmek isterdim
Şimdi nasıl olduğunu bilmek isterdim
umut etmenin nasıl birşey olduğunu bilmek isterdim
hayal kurmanın,cesaretin,
mutlu olmanın nasıl olduğunu bilmek isterdim.
Korkmamanın,cesur olmanın nasıl olduğunu bilmek isterdim
Yanlışlarımı bilmek isterdim ve doğru olanlarını
Sorularıma cevap bulmak isterdim
Hayattaki karşılıklarını
Bilmek yaşamaktan farklı birşeydir.
Farkını bilmek isterdim.
Neyi beklediğimi bilmek isterdim.
En çok nedenini bilmek isterdim gitmenin,geri dönmemenin, hiç konuşmamanın,
Yüzüme bakmayışının,elimden tutmayışının ve yaşadıklarımın nedenini bilmek isterdim.
Sevgilinin elini tutmanın ateşini bilmek isterdim
Gözlerine güvenmenin
İnsanlara yeniden güvenebilmeyi öğrenmek isterdim
Unutmayı,yaşamayı öğrenmek isterdim
Benimle ağlamanın anlamını bilmek isterdim
Paramparça hayatın anlamsızlığının nedenini bilmek isterdim
Öğrenmek isterdim dostluğu,arkadaşlığı,kardeşliği,insanlığı
İyi olmanın kötüden farkını bilmek isterdim
Ve gerçekten iyi olabilmeyi
Kendimi nerede bıraktığını
Ve ona ne olduğunu bilmek isterdim
kendimi bilmek ve öğrenmek isterdim.
Zaaflarıma hükmetmeyi isterdim,acıları bitirmeyi,karanlıkları aydınlık yapabilmeyi isterdim.
Yanında kalmayı isterdim sonsuza kadar.
Yıldızlara gitmenin yolunu bilmek isterdim
Bu dünyadan kaçabilmenin,en azından bu şehirden
Kendimden de kaçmanın bir yolunu bilmek isterdim
Ya da kabul edebilmenin yollarını
Olduğu gibi,yaşanıldığı gibi,gerçek gibi
Düşlerin bittiği yeri bilmek isterdim,
Hayallerimizin son bulduğu
Ve nereye gittiğini düşlenenlerin bilmek isterdim
Gittiğin yere gelmek isterdim ardından
Kalmanın bedelini bilmek isterdim burada
Dayanabileceğim son noktayı bilmek isterdim
Bilmenin emin olabilmenin nasıl bir duygu olduğunu bilmek isterdim.
Asıl aradığımın ne olduğunu bilmek isterdim
Sen misin aradığım sevgili yoksa beni mi arıyorum.
Biliyorum önümde bir yol var yürümem gereken.
İzin yok yürümekten vazgeçmeye.
Sürünmeden yürüyebilmeyi isterdim
Ayaklarımın üstünde dik olarak
Bilmek isterdim özgür olabilme duygusunu
Utançsız bir yaşamın nasıl olduğunu
Pişmanlıkları kabullenmenin yolunu bilmek isterdim
Gidenlerin ne hissettiğini bilmek isterdim
Artık yabancı mısın bana bilmek isterdim
Dedim ya sevdiğim en çok seni bilmek isterdim
Ve aklından geçenleri............

Dua etmeyi bilmek isterdim
Allah’ı bilmek isterdim.
İsyan etmeden kabullenmeyi kaderi
Gerçek bir tövbenin nasıl olduğunu bilmek isterdim.

Ardına bakmadan gitmeyi bilmek isterdim
Yüreğin yanmadan,İçin acımadan,gözlerin dolmadan
Ve bilmek isterdim elveda diyebilmenin insandaki gücünü.
Bu ayrılık rüzgarından sonra çıkan fırtınayı dindirmenin yolunu bilmek isterdim
Acılar denizinden boğulmadan çıkabilmeyi isterdim.
Ve susturabilmek isterdim konuşan beni.
Bir daha hiç konuşmadan.
Sessizliğe gömülmek isterdim bir daha hiç uyanmadan

Dostum diyen insanlarla dost olabilmeyi öğrenmek isterdim
her şeyden şüphe duymamayı
Güvenebilmeyi,güvenilir olabilmeyi öğrenmek isterdim
Doğru zamanlarda doğru şeyleri yapabilmeyi isterdim
Ve hatalarımı daha kolay kabullenebilmeyi.

Gitmek gerektiğinde verdiğim kararların arkasında durabilmeyi öğrenmek isterdim
Her defasında geri dönmemeyi
Bu SON dediğimde sonlandırabilmeyi öğrenmek isterdim
Çelik bir iradeye sahip olmayı isterdim
Ve onu kullanabilmeyi.
Ve tüm isteklerimden vazgeçebilmeyi öğrenmek isterdim
eğer gece uykuya dalmadan saatlerce aklından onu geçiriyorsan
eğer,yanlızlığınla başbaşayken sadece onu hayal ediyorsan
eğer sokakta el ele iki sevgili görüpte iç çekişinde o aklına geliyorsa
eğer okuduğun sevgi dolu bir şiirde onun adı beyninde beliriyorsa,
seyrettiğin romantik her filmde duygulanıpta yaktığın her sigaranın dumanını içine
derin deriiin çekerken onun hayali karşında beliriyorsa..
işte aşk budur....


21 Aralık 2012 Cuma

İnsanın sevdiğini kaybetmesi, dişini kaybetmesi kadar ilginçtir. Acısını o an yaşar, yokluğunu ömür boyu.
Aslında sevmiyordun beni,tanımıyor bilmiyordun..
Ben hep senin yüreğinin önünden geçiyordum
Sana gizlenmiştim adeta

En güzel bakışlarını ilk ben görüyordum
Sen kadar yakındım sana
En tatlı bakışların,beni delip geçerken başkasına
Ecelim oluyordu,yüreğinde ölüyordum..

Şimdi yokluğuna alışma vakti, yok edip kahırlarımı bir köşeye çekilmeli... İsyanım içimde kalsın, susmak galiba en güzeli
Gördüğünü herkes sever, Sen onda kimsenin görmediğini bulacaksın. Eğer gerçek aşk istiyorsan; ten'e değil, kalbe dokunacaksın.!
         Ne kadar yaşayabileceğini biliyormusun ? O halde sarıl sevdiğine son nefesin gibi.

Hasretim oldun adı senle başlıyor herşeyin.
Sevdam oldun yola cıktığımda dilimdeki sözüm oldun.
Ötesi varsa biri söylesin bu sevdanın aşkın
Bildiğim tüm doğrular yanlış oldu senle
seni söylemeyen hiç bir şeyi sevmez oldum
Sen nefesim oldum uykumda hayalimde sen oldun
Adın zikreder gibi oldum her saniyede bilemedim
Ben neredeyim ne oldum bildiğim tek gerçek sen oldun
Sana acılsın tüm kapılar ister oldum
Telefonum her çaldığında sen ol ister oldum
Sevdiğim şiiirlerde sen ol seni anlatsın bana ister oldum
Sevdiğim müziklerede seni anlatsın ister oldum
Baktığım her yüz sen olsun ister oldum
Bir silahın şarjöründe tanışan iki soğuk mermi gibi, aynı bedene sıkılan iki el kursun gibi, katille kurban arasında o birkaç saniyelik telaşla sevmiştim seni....

20 Aralık 2012 Perşembe

Ne zaman kendimle başbaşa kalsam
SeNli düşlere dalıyorum Bitmesini hiç istemediğim rüya gibi
Ne zaman sıkılsamSeNi düşünürüm
Ellerinden tutupmor dağlara tırmanırım
Kar sürerim yüzüne Sevgili için koparılmış kır çiçeği gibi
Ne zaman daralsamSeNi düşünürüm
Omuzuna dayarım başımı Buzlarımı eriten
yanıklarımı serinleten bir nefes gibiNe zaman artsa ağrılarım
SeNi düşünürüm Anamın titrek sesiyle can demesi
Babamın şevkatle okşaması Yaralarıma merhem gibi
Ne zaman özlesemSeNi düşünürüm
Hayranı olduğumartistle resim çektirmek
Sevdiğimle sevişmek gibiNe zaman öfkelensem
SeNi düşünürümBirbirine geçer dişlerim
Kızgınlığıma bebek gülmesi gibiNe zaman endişelensem
SeNi düşünürüm Öldü diye sana koşarken
Burnunun bile kanamadığını görmek gibi
Ne zaman kendimle başbaşa kalsamSeNi düşünürüm
SeNsiz kalıyorumBeni sensiz bırakma
SeN BANA İYİ GELİYORSUN.
Bazen;
Taşıdığı şemsiye bile bol gelir insana
Kanatlarını açtığında iki kişiyi koruyacakken
Tek kişilik bir hüzün olarak tutuşur avuçlarına...
Bazen;
...Kim ne derse desin
İçini yırtarcasına
Yalnızlık bol gelir insana.
Her gece işgaline uğradığım yalnızlıklarda
Sevdim o umut dolu gözlerini. Boğazımda geçirilmiş soğuk iplere
Ayaklarımda paslanmış zincirlere aldırış etmeden
Her soluğumda gülüşlerini sevdim.
Dili olmayan yüreğimin, hüznü hic solmayan gözlerimin
Tek umudu olarak yüreğindeki baharları sevdim.
İçimde büyüyen ırmaklara acılarını verip
Gözlerindeki ışıklarda ısınmayı sevdim.
... Kesik kesik öksürmelerime inat
Soluğuma çizilen kısa ömre inat
Yüreğimin haritasındaki
Gülüşlerinin sıcaklığını sevdim.
Karanlıkların bulutla yağdığı hasretine
Varlığının mutluluklarını siper edip
Gözyaşlarındaki ıslaklığını sevdim. Susmalarında bir nefes
Bakışlarında bir dem olmayı
Senin yüreğinde bir nefes olmayı sevdim.!!!
Sen bana “ bir ömür “ uzakken ben sana bir nefes kadar yakınım sevgiLi. GeLmeyeceğini biLe biLe ben haLa seviyorum seni Hani şimdi sen yine yoksun ya, Artık ağLamıyorum biLe..
Öptüğün yanağımda ki ''veda'' siLinmesin diye..!!
SENİ Bekleyişimin Adı Yok...!! Kurulmamış Köprülerden Geçmeye Çalışan BENLİĞİMİN'de Şiirlerim Şahit Olsun'ki, İki Satır Arasına Sığmıyor YALNIZLIĞIM...!! Ne Nokta Anlatabiliyor Kararsızlığımı...!! Nede Virgül Koyabiliyorum YILLARIN Ardına...!! Yenik Düştü Keşkelerim Hayat Sahnesinde...!! Yine'de Teslim Olmadım...!! Ama SEN Namluda hüzün,, DENİZ'i tam Onikiden Vurdun...!! SENİ Bekleyişimin ADI YOK, GELMEYİŞİNİN'DE..
Ne kadar silersen sil! Ya yırtılır defterin, yada izi kalır cümlelerin..
Kimselere anlatamadım ..kendime bile ..ola ki ağzımdan kaçırır, bir daha tutamam seni.
Giderken söylemiştin sanırım. "Yarınlarına umutla bak" diye. Yarınım gittiğine göre Umudum nerede..?
Zindanlar Karanlık Olsada Umutlar Her Zaman Aydınlıktır Hayat Ne Kadar Acımasız Olsada Acıyı Unutturan Sevdiklerinin Varlığıdır.
Belki düşüncelerinde sen olan bir cok insan vardır ama tek düşündüğü sen olan bir tek insan var...
Ne kadar zordur aslında sevipte seviyorum diyememek. Görüp, görmemezlikten gelmek, Yaşadığını bilipte benim için öldü demek...

19 Aralık 2012 Çarşamba

Hayal kurmak bedava der ya hep
Artık hayal kuramıyorum
Sanki onunda bir bedeli olmalı gibi geliyo.
Yada biri gelip onuda mahvedicek gibi
...

Başkasını sevdiğini duyduğumda üzülmedim,
Seni sevdiğime üzüldüğüm kadar..."
Gecenin yarısı bir kitabın orta yerinden başlamak gibiydi;
Seninle birlikte olmak.
Başını anlamadan sona yaklaşmak.
Sonunu okuyamadan uyuyakalmak..
Ve uyandığında kaldığın sayfayı karıştırmak.
İşte böyle birşeydi seni yaşamak,
Yarım yamalak..
Bir gün kaldığın yerden başlayacaksın
Biri seni bulacak
Önce korkacaksın eski acılara yakalanmaktan
Biraz ürkeceksin
Ne kadar dirensen de nafile
... İnsansın sonuçta seveceksin
Eski acılara bakıp da küsme sevdalara
Gâvura kızıp da oruç bozulmaz
Sök at kafandan acabaları
Bir kemik aynı yerden iki defa kırılmaz
Gerçekte kimse bilmiyor ölümün ne olduğunu; insana özgü en büyük iyiliktir belki ölüm; ama en büyük kötülükmüş gibi korkuyor ondan...
Ağaçtan düşen yaprak nasıl kurumaya mahkum ise ; gönülden düşen insan da unutulmaya mahkumdur...

16 Aralık 2012 Pazar

Gittin...
Döndüğümde iki mum yanıyordu sen'siz odamda,
sönmùş izmaritler,ucu yanık kalmıs bir kağıt ve boş bır kadeh duruyordu masamda,
esinlenerek şiir yazdıgım kağıdın yanık kokusu boğuyordu yüreğimi,
kızdım kendime baktıgim aynaya sustu kendı kendıne çalan müzik,
bi tek öpüşün kaldı şimdi dudaklarımın arasında...

Sana dilsiz, dudaksız sözler söyleyeceğim. Bütün kulaklardan gizli sırlardan bahsedeceğim. Bu sözleri sana, herkesin içinde söyleyeceğim..Ama senden başka kimse duymayacak ; Kimse anlamayacak...!
Bilki Unutmadım Seni
Gittin...
Oysa geldiğin gün gideceğini biliyordum
Hazırdım gidişine,
Kaçak zamanları yaşıyorduk
Zaman bitecek ve sen gidecektin
Bense, gidişinin ertesi günü
Hayatıma kaldığım yerden yeniden başlayacaktım.
Başlayamadım...

Gittin...
Bir şey söyledin mi giderken?
"Kal" dememi istedin mi?
Son bir kez "seni seviyorum" dedin mi?
"Bekle beni döneceğim" diye umut verdin mi?
Beynim öylesine uğulduyorduki.
Duyamadım...

Gittin...
Nereye gittiğin önemli değildi
Binlerce kilometre uzakta da olsan,
iki metre ötemde de farketmiyordu.
Artık yoktun ve asıl bu düşünce beni felç ediyordu.
Kurtulmalıydım senden,
bu yokluk duygusundan kurtulmalıydım.
Kurtulamadım...

Gittin...
Unutulanların arasına katılmalıydım
Anıları bir sandığa koyup
hayatı bir yerinden yakalamalıydım.
Bu aşk noktalanmalıydı, bu sevdadan vazgeçmeliydim.
Yapamadım...

Gittin...
Bir okyanusun ortasında
tek küreği kaybolmuş sandalda
Dev dalgalarla boğuşan bir denizciyim şimdi.
Bil ki; sevmekten vazgeçmedim seni,
Bil ki; seninle birlikte sevdanı da taşıyacağım yüreğimde,
Bil ki; seni Unutamadım...
Sen beni sevmedin ya…
Ben de gidip herkesi sevdim ve herkese böldüm kendimi…
Herkese az az düştüm…
Ve kimseye yetmedim…


Sen bilemezsin geceyiGeceleri sokak lambaları altında oturan yalnızlıklarıKaç gece sana dağlardan şarkılarını yolladı rüzgarlarla?Sen,kaç geceye dost oldunkaç saat dayanabildin onakıvrıldığın yerde uykuya mı daldın hep?Sen bilemezsin yalnızlığıHiç ses duymadığın bir yalnızlık yasadın mı?sen kaç yalnızlığa dost oldunkaç saat dayanabildin onayüzüne kaç kapı kapayıp kaçtın yalnızlıkların?Sen bilemezsin ağlamayıGözlerin dolduğu anları ağlamaktan miı sayıyorsun hala?Sen,kaç kez bir basına ağladınkaç saat dayanabildin gözyaşlarınaEllerinle yüzünü kapatıp,kendinden mi sakladın hıçkırıklarını?Sen bilemezsin içmeyiŞişenin dibini bulduğun an midir sana göre içmek?Sen kaç kez,şarap tadında buruk şarkılar söyledinkaç saat dayanabildin sarhoşluğunaKadehini aklındakilerle mi yoksa yüreğindekilerle mi içtin?Sen bilemezsin sevmeyisevgi dediğin sadece seni sevenleri mi sevmek?kaç vakit ayırabildin sevmeyeSadece severek kaç vakit dayanabildinİçinde öldürdüğün sevgilerin sahipleri nerede!Kaç kalpten ceketini alıp cıktın şimdiye dek...
Her TÜRK kağıt para gibi olmalıdır, ışığa tuttuğunda içinde ATATÜRK yoksa sahtedir...

13 Aralık 2012 Perşembe

Sorma bana "ne kadar seviyorsun diye ?
O kadar işte!
- Tavanı kadar sokağın, dibi kadar cehennemin..

Bana KEŞKE dedirten hayat... Geleceğimden çalıp BELKİ DE dedirtti... Şimdi hayata bende bir cümle koyuyorum, "NEYSE"...

Pαrktα sαlıncαk sırαsı bekleyen çocuk gibi bekledim seni. Birαz heyecan, birαzdα sαlıncαğı 'bαşkαsı kαpαcαk' korkusu işte.
BiLirmisin ne kötüdür insanın derdini anlatamaması, KeLimelerin hep yarım kalması...Ben deyip susması ve Sen"deyip ağlaması..

YAĞMURLU Bİ ANDA...
Dün kendimi sokaklara attım, usul usul yağan yağmurun altına...
Islanmaya aldırmadan, öylece yürüdüm.
Ve bir an içim daraldı, yalnızlığımla yüzleştim.
Sevdiklerimi düşündüm ve onların bile yalnızlığımı gölgeleyemediğini hissettim...
Yüreğim acıdı; Babamın da aynı şeyleri hissetmiş olabileceğini düşününce...
Yaslandım içimde biriktirdiklerime.
Onları dinledim, ruhumun incinmesine aldırmadan.
Ne çokmuş yaşadıklarımın ardılı olan ahlarım.
Ne çokmuş ertelediğim ve bugün yıllara dönüşen yaşayamadığım küçük anlarım.
Ve ne çokmuş başaramadıklarım, yarım bıraktıklarım, özlemlerim, umutlarım...
Sonra, içimdeki bana bir cevabım olmalıydı diye düşündüm.
"Her dönem kendi koşullarını yaratır ve benim dünüm de kendi koşullarının somut ürünüdür.
Ve belki bugünüm de yarınımın "ahlarını" barındırıyor içinde."
Yağmurun şiddetini arttırmasıyla, ben de kendimle olan savaşıma son verdim ya da ateşkestim...
Kendi dışıma yöneldim.
Halkımı düşündüm.
Yılların özlemiyle bir ciğeriyle özgürlüğü solumaya çalışan halkımı.
Ve onu soluksuz bırakmaya çalışanları.
Oynanan kanlı oyunu ve bu oyunun sabıkalı figüranlarını...
Öfkelendim...
Ve yine de öfkemi mantığımın emrine sundum...
Öfkesi mantığına egemen gelen kesimleri görünce...
Ve özgür kıldığım yüreğimin bana verdiği mesajlara kulak kabarttım...
Onun huzuruna yoğunlaştım...
O kadar yoruldum ki artık hiçbir şeye şaşırmıyorum..
Ve umrumda değil hiçkimse, Ne halim varsa görmekle meşgulüm.
Fotoğraf
Ask; topuklarindan etine kadar islemis bir nasirdir.Ya canin aciya aciya adim aticaksin, yada canini acita acita sokup aticaksin.
Aslında bu denli güzel kokmaz hiç bir karanfil,
Onda seni kokladığımdan bunca güzel.
Aslında bu denli güzel olmaz hiç bir Sarıyer,
Orda seni öptüğümden bunca güzel.
Aslında bunca güzel olmaz hiç bir dünya,
Seni sevdiğim için dünya da böyle güzel.
Aslında bu denli deli değildim sor kime istersen,
Sevince seni delilik bile bak ne güzel.
Aslında sen dünya güzeli değilsin,
Sevdiğim için dünyada tek güzelsin...

10 Aralık 2012 Pazartesi

Hani olmaz ya, olsun istiyorum!!! Çık gel, istiyorum!!! ONCA ACIYI, ONCA SIZIYI, BU ANI GÖRMEK İÇİN YAŞADIN DEMENİ İSTİYORUM!!!... Ansızın öyle bir gel ki, hasretinle deli olmadan, seni gördüğüm an delireyim istiyorum!... DELİRMEMİN BİLE SENLİ BİR SEBEBİ OLSUN İSTİYORUM!... Anladın mı, SENLİ BİR SEBEBİ...
Geceyi izliyorum...
Elimde dumanı katran sigaram,bir elimde beni benden alan son dem şişem...
susuyorum ben yine...
gözyaşlarım konuşuyor yerime...hayalin yanımda bakıyorum sadece,dokunsam kaybolacak biliyorum,dokunamıyorum...
Sesler fısıldıyorsun kulağıma,duyamıyorum,sağırım sanki duvar gibi.
Yıldızlara bakıyorum,benim en parlak yıldızım sen!kayıp,gidiyorsun artık gökyüzümden...
Tutamıyorum zamanı her geçen dakikalar düşmanım benim,sensizliğe attığım ürkek adımlarım onlar. Gözyaşlarımın,esiri olmuşum durduramıyorum,yağmur misali yüreğime akıyorlar. Dilimde bir şarkı adını bilemediğim, bana seni hatırlatan... ve her seferinde ayrılığımıza lanet okuduğum sözlerim...

Bu ayrılık akşamın da bizi,ayrılığımızı izliyorum...

Nasıl sensiz kaldığımı, her sabah uyandığım da seni yanımda bulamadığım da içimin acıdığını,kalabalıklar içinde nasıl yapa yalnız dolaştığımı ve dünyanın öbür ucun da olsam bile nasıl yüreğim de götürdüğümü, telefonun tuşların da numaranı çevirememe cesaretsizliğimi izliyorum,kalbim'in 'ara' ama beynimin asla 'arama' dediği ve en sonun da kalbimin galip, geldiği ürkek ürkek arayıp, sadece sesini bir kez duyduğum da dilimin ucuna gelipte söyleyemediğim seninse bekleyip,sadece 'alo' demekle yetindiğin ve benimse asla konuşacak gücü bulamadığım,bulsam da konuşamayacağım duygular içindeyim sevgilim...

Seni düşünüyorum...

Daha nereye kadar susacaksın?ne çektireceksin bana ne kaldı ki söylesene?Bu ödediğim bedel niye?ben sana ne yaptım,tek suçum tek hatam sana değer vermek mi?uğruna gözyaşı akıtmak mı? seni sadece bir kez görebilmek için,her gece allah'a yalvarmam mı? Söylesene sevdiğim cevap versene böyle suskun durma ne olur, sen sustukça ben haykırıyorum,sevdamıza. Konuş sevdiğim.

Söyleyeceklerin ne olursa olsun hazırım ama yeter ki susma! Sevgimizi sessizliklere, gözyaşarına boğma.

Bilmeliyim bana dair ne varsa....

Ve ben yine susuyorum,taki sen konuşana dek,susuyorum....
Bir insan en çok kimin yanında susuyorsa, aslında en çok onunla konuşmak istiyordur.

Sensin yaşadığım hayat aslında
Berraktır hayallerimi yüzdürdüğüm sular,
Düzlüğüne çıktığım zaman karanın,
Bakarım son defa acılar içinde geriye,
Dertler bu sefer topraktada başlar,
Kızarım kendime gün geçtikçe,
İçime attıkça her iki kelimeyi,
Vurgun yedikçe yüreğim,
Dağıtır beni isyanın dokunuşları,
Boşver hayat uğraşma benimle,
Belki uğraşılacak kadar sevmedim ben bu hayatı,
Bırakırım bir kenara içimde yaşattığım tüm eylemleri,
Ey hayat,
İsyan ettirsende kırsanda sen beni,
Bir kadın var arkamda,
Çembesini taksalarda bu hayatın,
Düşürselerde,
Beni benden alsalarda,
Bırakmamaya yeminini ettiğim
Bİr insan var uzağımda
Hayatıma düzlük katan
ve
Engelleri kaldıran
kadınımsın sen benim


Mevlanaya sormuşlar "sevgili" nasıl olmalı diye...Sevilecek biri olmadığı zamanlarda bile seni sevmeli ...Sarılacak biri olmadığı zamanlarda bile sana sarılmalı DAYANILMAZ OLDUĞUN ZAMANLARDA BİLE SANA DAYANMALI. . . !

9 Aralık 2012 Pazar

Yansın ! Son Sigaramın ucunda Yansın Bütün Hayallerim Çektikçe dumanı içime Boşalsın Gözümün Okyanusları Sele kapılsın Hayallerim Yada Bir Rüzgar Savursun
dağılsın öyLece Kalsın Bırak bende Kalsın Tozlanmış Eskimiş bir resmin Sokak Sokak Dolaşır Haykırırım herkese Bir resimle sevdim diye Hani En büyük hayalimdi ya sabahları senin yanında uyanmak İşte ben bir resimle kavuşurum hayallerime Yada Boşver Ne bir Resmin Kalsın bende Nede İsmin Uyuduğumda Kapanan Gözlerim Sabah'a açıLmasın Doğmasın Güneşlerim GündüzLerim Kararsın Herşey yaşandığı kadar An'ılsın Son Sözüm İse Sevdiğim Hani bir Hayaldi ya bu Bırak Öyle KaLsın ...

                                      
Dur bir adım daha atma,
Belki ayrılık olur son adımın,
Belki son olur...
Seni tekrar görmemek korkusu sardı dört bir yanımı,
Duvardan indirme resimlerimizi,
Anıları teker teker koyma bir çantanın içine,
Terk etme ne olur senden kalanları,
Bırakma;
Seninle nefes aldığımız her yerde beni yanlızlığa,
Susma;
Ben Seni Sevginin En Güzel Cümlelerinin içinden seçerek sevdim...

Bir kravat boynumda.. Ne zaman ayaklarımın altındaki sandalye, Çekilecek diye bekliyorum, Ellerim arkadan bağlandığı için, Giderken alkışlayamıyorum bu hayatı, Boynumu kırabilir bu ip, Ama bil ki, Gülümseyişime engel değil hiç bir kırılma, Ki ben…Sen gittiğinde daha çok kırılmıştım, Üstelik ayaklarımın altından kaymıştı zaten hayatım….



Sen bilmezsin,
Başkalarına adınla seslendiğim günlerdi..
Uzaktın bana
Duymazdın o yüzden
Yokluğuna derlenmiş türküleri.

Oysa sen varken,
Kanayan gecelere merhem olurdu sesin
Gülüşün dağıtırdı gözlerimden bulutu
Ara sıra gelirdin ya?
Ben o zaman anlardım hangi mevsimi soluduğumu...

Seninle başlayan bir gün
Yine seninle biterdi..
Gecenin bir yarısı
Şehrin yollarını adımlarken
Ve bağlarken o geceyi sabaha
Hayat hiç olmadığı kadar güzeldi..

Bakışlarında mahsur kaldığımda,
Deli gibi akardı zaman...
Ara sıra hüzünler karışsa da sesine
Gecemizi karartmaya yetmezdi...
Ve ben ne zaman değsem dudaklarına,
Yüzüne bambaşka bir iklim gelirdi....

Sonra gittin...
Her gün bir takvim yaprağı,
Düştü umutlarımın arasından...
Ve durdu gözlerine daldığımda çıldıran zaman!
Başkalarına,
Adınla seslendiğim günlerim oldu.
Gelmedin...
Şimdi bilmiyorum hangi mevsimi soluduğumu...

7 Aralık 2012 Cuma

O'da sen gibi seviyor mu? dediler.
-İşte cevap veremediğim tek şey buydu..
Gözlerime bakma anlatamaz belki Sen bilemezsin terk edilmeyi Sen yorgun gemilerin sığındığı liman Ben dibe vurmuş ölüm gibi vazgeçmek Dönerim deme bilirim giden geriye dönmez Severim deme bilirim aşka ara verilmez Yarı yolda bırakıp gidiyorsun beni Bu yükle yol yürünmez Hep kolay sana bırakıp gitmek Umurunda değil acıtmak incitmek Sen yorgun gemilerin sığındığı liman Ben dibe vurmuş ölüm gibi vazgeçmek Dönerim deme bilirim giden geriye dönmez Severim deme bilirim aşka ara verilmez Yarı yolda bırakıp gidiyorsun beni Bu yükle yol yürünmez
Fotoğraf
Bazen terk edip gidebilmeli bu şehri kendi çaresizliğinde. Bazen inceldiği yerden kopmalı hayat. Neyse! Sen benden ötede, ben senden uzakta... Ne kadar çok "vardık" oysa ne kadar çok kaybolurken bile... Karşımda yorgun bir adam var şimdi; özleyişlerini reddetmek uğruna yorgun düşmüş bir gemi... Bu gemi nereye gidiyor usta?.. İçim boş, gemiler boş.Kaçıp gidesim var bu şehirden...
Ne yormak istedim seni.
Ne de yormak kendimi.
Çok çalıştım,
Gitmeye de kalmaya da.

İkisi de aynı acı.
İkisi de rezil..
Daha öncede gitmiştim
Ama böyle kalarak değil.

6 Aralık 2012 Perşembe

Kapalı kapılar ardında saklanan yüreklerin,
dört duvar arasında kalmış yanları acıyor her kapı gıcırdamasında.
Tutsak duygularım müebbet'ten yargılı umut ağacına gerilmiş
son istediğimi sorsana hadi yalnızlık
Ayrılık düğümleri boğazımı sarmışken kaç hıçkırığımın yüzünü örtmek istiyorsun kara geceye,
Konuşsana yalnızlık neden susuyorsun ver cezamı hadi Aşk'a çarptırıldın de öldür beni çek kendini ayaklarımın altından. ↓
Bugün seni özlediğimi hissettim..Bir gülüşünle herşeyi unutturduğunu farkettim..Sesini her duyduğumda yaşadığım huzuru farkettim..Hem yanımda hem uzağımda olduğunu farkettim..Yaşanan kötü günlere söylenen kötü sözlere rağmen yaşananların hepsinin güzel olduğunu farkettim..Bügün seni özlediğimi farkettim ve en önemlisi ''aşkı'' senle yaşadığımı farktettim
Biliyorum suçluyum,
Ve razıyım cezama!
Çalmadım,
Öldürmedim,
Ama;
......Daha kötüsünü yaptım..
Ne yaptım biliyor musunuz ?

Tuttum insanları sevdim!
Tıpkı bir nefes gibisin. İçimde tuttuğum sürece benimsin. Bırakırsam gideceksin, bırakmazsam öldüreceksin.

3 Aralık 2012 Pazartesi

Bir gün gelirde "ben nerede yanlış yaptım"dersen, kafan karışmasın..
Elini kalbine götür..



Peki ya aşık?
Sadece eksik.

Peki ya sen?
Hâlâ bekliyor musun?
Beklemek, şimdi hiç duymayan birine,

Dünyanın en güzel şarkısını söylemek kadar anlamsız.
Peki ya umut?
Umut, şimdi hiç görmeyen birine,
Gökkuşağını anlatmak kadar zor ve imkansız.
Sebebi ne, seni bir bıçak yarası gibi hatırlamamın?
Sen böyle uzakken senin sesini duyup, yerimden fırlamamın sebebi ne?


Bardağa kola doldurur gibi değer vereceksin insanlara ağır ağır ve yavaş. Çok verirsen köpürür taşar, Elinde bardakla kalırsın.

Gün Gelir Ve Anlar Ki Insan;Yaşadığı Her Şey Bir Yalandır! Geriye Vazgeçemediği Bir Aşk Ve Kabullenemediği Bir Yalnızlık Kalır..

Her derdin bi çαresi vαrdır. ' derler.. Peki yα çαresizliğin ? Onun çαresi vαrmı ?
Engüzel cinayetlerimi geçmişimi öldürürken işledim.şimdi adıma seri katil diyorlar.Bilmiyorlar ki,Benimkisi sadece NEFS-İ MÜDAFA
Kimse benim kadar sevmedi!' diye bağırıyordu adam. Gözlerin geldi aklıma.. Gülümsedim, geçtim..

2 Aralık 2012 Pazar



Sol tarafımı " sende bıraktım
Bir gün çok iyi anlıyacaksın,
Gittiginde neden Dur demediğimi.
Senden vazgeçmek için nasıl,
Bir savaş verdigimi.
Ben sana olan 'Aşkımı' büyüttükce,
Aşkıma layık olmadıgını anladım.
Ve bitirdim sana olan duygularımı
Büyük yaralar alarak çıktım bu savaştan,
Hala iyileşmeyen yaralarım var biliyor musun?

En çokta "Sol tarafım".
Seni yaşatmak için kendimi feda ettim,
Yüregimi sana bıraktım..
Emaneten değil, İsyandan degil,
Pazarlık için hiç değil.
Kaderin hep keder bağlamaması için,
Hayatı doya doya ve insanca yaşaman için,
Yüreğimin merkezine mutluluk bayrağını dikmek için,
Sol tarafımı sende bıraktım..
Aslında sana ait ne varsa geride bıraktım.
Beni hatırlatan bütün şarkıları dinle,
Unutma beni.
Başucuna bıraktım bu aşkın defterini.
Artık benden bu kadar.
Belki zamanım kalmaz ,belkide dermanım.
Bu yüzden şimdiden hoşcakal.
Dikkat et kendine kimsenin seni üzmesine izin verme.
Ve "Yüregime" iyi bak..
Gece midir insanı hüzünlendiren,
Yoksa insan mıdır hüzünlenmek için geceyi bekleyen?
Gece midir seni bana düşündüren,
Yoksa ben miyim seni düşünmek için geceyi bekleyen?

Çok sigara içerdim... Pat diye bırakayım derken, Her sabah düşüncesiyle uyandım... Baktım olmuyor, Yavaş yavaş uzaklaştım... Son içtiğim sigaradan sekiz saat sonra, Nefesim değişti... İkinci sekiz saatte, Ciğerlerim onarıma başladı... Üçünü sekiz saatte, Yüzümün rengi aynı değildi artık ! Sende öylesin sevgilim . Bak ! Alıştım olmayışına... Şimdi seni hiç sevmemiş gibiyim ! Sigarayı içmeyi özlüyor musun ? diye sorarsan, Sadece içenleri gördüğümde, sevgilim ! Sadece içenleri gördüğümde...
Yalnızlık onca saçın arasında beyaz bir saç teli gibi. Çektikçe çoğalıyor, çoğaldıkça arsızlaşıyor..

Hayal kurmaktan korktuğum günler gördüm, hayallerimi aşan günler bazen.. Geçmişi unutmayı öğrendim, geleceği merak etmemeyi.
Her gün yeni bir gemi kalkar insanın umut limanından... FIRTINAYA İNAT, DALGAYA İNAT, ÖLÜME İNAT..!!!
Zαmαn lαzım sadece, unutαcαksın ! Nαsıl unuttuysαn çocukluğunu, kırılαn oyuncαklαrını.. Kırılαn kαlbini de öyle unutαcαksın.

Belkide ... Hiç haketmemiştin beni. Oysa ben her halinle kabullenmiştm seni

Ya sırtımıza alıp taşıyoruz, Ya ayağımızın altına alıp çiğniyoruz, Öğrenemedik bi türlü yan yana yürümeyi.
Bαksαydın Görebilirdin, herşey “Gözlerimdeydi”. Bir Dαmlα yαş vαrdı Ağlαyαmαdım, O bir Dαmlαdα “Sen” Vαrdın Anlαyαmαdın...

O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler, arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer...


İyileştiren sevgilere ihtiyacı var insanın,
Seni tüm zaaflarınla, hatalarınla kabul eden,
Tüm korkularınla bilen,
Hesapsızca ve sorgusuz,
Şartsız ve koşulsuz,
Bencilce olmayan,
"Benim" den önce senin olan,
Onaylamasa da kabul eden bir yumuşaklıkta,
Kalbinin içi kadar bir uzaklıkta,
Sonuçta değil süreçte iyi gelen,
İyileştiren sevgilere ihtiyacı var insanın.

Düşüncesi bile gülümseten,
Omuzlarındaki tüm yüklerinden seni azad eden,
Keder değil yaşama sevinci veren,
Tüm yaralarını kendi bile fark etmeden saran,
İyileştiren, iyi gelen sevgilere ihtiyacı var insanın.

Beklentileriyle yormayan, fazla soru sormayan,
Yanında sen gibi sen olduğun,
Tüm yanlış bildiklerini unuttuğun,
Hiçbir hesap yapmadığın, yapamadığın,
İyi gelen, iyileştiren sevgilere ihtiyacı var insanın.

Seni kalıplar içine sıkıştırmayan,
Tüm kayıp taraflarını bakışlarıyla bulduran,
En beceriksiz taraflarını,
Sevimli bir çocuğun yaramazlığı gibi görüp, Seni sevmeye daha da sarılan,
İyileştiren, iyi gelen sevgilere ihtiyacı var insanın
Yapabileceğin kadar söz ver, sonra söz verdiğinden daha fazlasını yap.
Değişmek zordur; ama bazen aynı adam olmak daha zordur...
Hayat öyle yüklenir ki üstüne, Ne kalmak istersin, ne de gitmek. ,
O durumdayım işte!

Çok yoruldum sevgili; daha fazla yorma beni. Ben fazlasıyla ödedim zaten, uğrunda kaybettiklerimin bedelini.
'Git' diyorsun da olmuyor işte git demekle, her şeye rağmen gidemiyor insan.Ben de sana 'sev' diyorum mesela.Sevebiliyor musun?

1 Aralık 2012 Cumartesi

Aslα sevmediğim birine seni seviyorum demedim,
Yα dα αslα birini severken kαrşılığını beklemedim.
Dostluğumα değer biçmedim,sevgime ise hiçbir zαmαn sınır çizmedim.
Sevdiysem sonunα kαdαr gittim, bitirdiysem öldürse de hαsreti geriye dِönmedim....
Bαzen çok kırıldım, bαzen belki de kırdım.
Amα hαtα insαnα mαhsustur dedim.
Affettim, αf diledim.
Kimileri birden fαzlα kırdılar kαlbimi αmα ben onlαrı yinede αffettim.
Onlαr belki beni sαflıklα yαrgılαdılαr.
Belki de içten içe sinsice güldüler.
Amα αsıl unuttukları şuydu;
Ben αldαnmαdım..!
Aldαnαn her zαmαn kendileri oldular αmα bunu αnlαyαmαdılαr.
Bir insαn kαybının ne olduğu bilemedikleri için,
Kαybetmek onlαr için bir αlışkαnlık hαline geldiği için.
Oysα ben hiç insαn kαybetmedim.
Sαdece zαmαnı geldiğinde vαzgeçmeyi bildim o kαdαr.

Benim seni hala sevdiğimi bildikçe,
Sen,
Gün gelecek pişman olacaksın beni bırakıp gittiğine...
İçinde fırtınalar kopacak,
İsyanlara sürükleyecek her akıttığın gözyaşı,
Dilin tutulacak,
Aynadaki seni bile tanıyamayacaksın,
Benim karşıma geçip,
Kendini anlatmaya başlayacaksın,
Dert olacak seni dinliyormuş gibi yapıp ama dinlemediğimi görmen,
Haklısın diyeceksin,
Benden cevap bekleyeceksin bir umutla,
Umudunu kaybetme,
Benim gibi bir seven bulursun tekrar kendine...

SENİ SEVİYORUM''
SENDEN SONRA KİMSEYE SÖYLEYEMEDİĞİM KELİMELER ARASINA ALDIM,
KİLİTLEDİM KELİME HAZNELERİNİ BEYNİMİN EN ÜCRA KÖŞELERİNE,
YALNIZLIĞIMIN ESİRİ OLAN KIŞ AKŞAMLARINDA ÜŞÜTTÜM KELİMELRİ,
SESSİZLİĞİN ACISINDA BÜYÜTTÜM SEVGİMİ...

BAZI YAŞANMIŞLIKLARIN SONUNDA,
KİMİLERİNİN DÖNÜŞÜ OLMUŞTUR BELKİ BU HAYATA AMA BEN DÖNÜŞÜMÜ
ÖLÜMLE GETİRDİM ALDIĞIM HER SOLUKTA..

SENİN GÖREMEYECEĞİN VE UZANAMAYACAĞIN
YERLERE SAKLIYORUM KENDİMİ,
KALBİMİN KIRIKLARINI TOPLUYORUM BU ARALAR,
HER SATIRDA SENİN KOKUN VAR...

BU GECE KELİMELERİ ISLATIR OLDU GÖZ YAŞLARIM,
BU GECE ASLINDA SENSİZLİĞE ÜZÜLMEDİĞİMİN FARKINA VARDIM,
BENİ ÜZEN SANA HER DOKUNUŞUMDA
BENİM ZANNETTİĞİM AMA BENİM OLMAYIŞINMIŞ,
KEŞKE SENSİZLİĞE ÜZÜLEREK YAŞAMAYA
DEVAM ETSEYDİM AMA YAŞAMA UMUDUM SENDİN...

BELKİ SEN ŞUAN UYUYORSUN,
BELKİ HAYAT SENİN İÇİN ÇOK GÜZEL
BENİ SEVİNDİREN NE BİLİYORMUSUN?
BEN SENİN YERİNE ACI ÇEKİYORUM,
SEN MUTLU OL DİYE,
BEN SENİN İÇİN HAYATIMA SON VERİYORUM SEN YAŞA DİYE...

ADINI VERDİĞİM ''SONSUZLUĞUM''
HAYATIMI SENİN İÇİN FEDA EDİYORUM...

ÖMRÜM SENİN ÖMRÜNE ÖMÜR KATSIN,
RUHUMU DİNLENDİRİYORUM BEN,
SEN MERAK ETME!!!
SENİN KOKUNLA GİDİYORUM .....SON NEFESTE.....


Sana dokunmak, tüm kelimeleri yakmak gibi. hayatın içinde durup dinlenmek gibi. tüm insanları affetmek gibi. Sana dokunmak, ölüm gibi...
Geçmişte kim olduğunu bilmek istiyorsan, şu an kim olduğuna bak. Kim olacağını bilmek istiyorsan ; Ne yaptığına bak...!
Hiç kimsenin iyi gelmediği yerden sarıyorsun yaralarımı. Hiç kimsenin dokunamadığı yerden kanatıyorsun sonra...
Hayat küçük şeylerden oluşur. Eğer sen seversen büyük olurlar.
Amacına ulaşmak için hiçbir şeyi küçümseme,
Tam ulaşamazsan bile dene; Belki başarırsın.
Hepimizin güvenimizi bağladığımız şu '' Belki ''
Hiç de azımsanmayacak bir umuttur...


Bazen tek ihtiyacımız bir el
ve bizi anlayacak bir yürektir ..

“Yaşar gibi yapmaktan, özlemez gibi yapmaktan, iyiymiş gibi yapmaktan, nefes alıp onu içimde tutmaktan, o nefeste boğulmaktan sıkıldım. Ki nefessizlikten değil nefesten boğulmaktır marifetimiz.”